Haçlı Seferleri - Antakya Kontluğu’nun Kurulması

Antakya Kontluğu’nun Kurulması


Urfa kontluğunun kurulmasından sonra şövalyelerden oluşan Haçlı ordusu Antakya’ya doğru hareket etti ve nitekim de şehre vardılar.Antakya ahalisi onlar geldiğinde kapıları tutmuş,içeriye girmelerini engellemeye çalışmıştı.Burada dönem itibariyle Hıristiyan ahali çoğunlukta olup Müslümanlarda yaşamaktaydı.Şehir de Büyük Selçuklu devletine bağlıydı.

1086 yılında Melikşah burayı kontrol etmiş,sonradan da Yağızyan kontrolüne bırakmıştır.Haçlılar Antakya’ya geldiğinde de şehrin idaresi Yağızyan’ın elindeydi.Bir de kendisinin bir oğlu bulunmaktaydı.Dönem itibariyle Halep ve Dımaşk Tutuş’un 2 oğlu arasında paylaşılmıştı.Bu 2 evlat arasında kıyasıya rekabet söz konusudur.Bunları ümerada kışkırtmaktaydı.Yağızyan da bu 2 oğul ile irtibat halinde olur.

Haçlıların kuşatması uzun sürer ve olaylar genişlemeye başlar.Ordu içinde kıtlık,hastalıklar baş gösterir.Ordu bu durumlar karşısında belli sayıda kayıplar verir.Antakya kuşatması ile meşgul olan ordudan bir kısım asker ve şövalye de  şehrin etrafını yapma ve zapt etmeye başlamıştır.Haçlılara Süveydiye Limanı’ndan Cenovalılar yardım getirir.Yağızyan kuşatma dahilinde Bağdat,Halep,Musul ve halifeden yardım talebinde bulunur.Yağızyan’ın çağrısına cevap geç verilir.

Kasım 1097 yılında kuşatmanın arttığı sırada yardım talebini gönderir.Çağrısına Musul valisi karşılık verir ama bu karşılık Mayıs 1098 yılını bulmuştur.Musul valisi Kürboğa yardıma gelecektir.Aynı şekilde Dımaşk ve Halep’ten de yardım istenir fakat bu yardımı Raymond engeller.Asıl yardımı da Musul valisi Kürboğa yapmıştır.Yola çıkan Kürboğa Antakya’ya yaklaştığında önünde Musul-Halep yolu vardı ki ulaşım açısından da uygun bir güzergahtı.Bu yol üzerinde de Urfa kontluğu bulunduğundan Kürboğa ilk olarak bu kontluğu halletmek için yolunu buraya çevirir.3 hafta burada kalan Kürboğa burayı alamadığı gibi Antakya’da da işler kötüleşmiş,haçlılara zemin hazırlatmıştı.Kısaca Kürboğa’nın 3 haftalık gecikmesi Antakya’da işlerin kötüleşmesine,değişmesine neden olur.

Fatımiler bu şövalyelerle barış teklifi yapar.Antakya’nın surları da Kürboğa’nın gecikmesi ile birlikte düşer.Ermeni dönmesi alçak Firuz Raymond’a haber yollar.Bu Firuz şehrin muhafazasından sorumlu kişidir.Raymond’da 2 Haziran gecesinde bu dönmenin muhafaza ettiği surlara gelir.Dönme ermeni sayesinde Raymond surlara tırmanarak şehrin içine girer ve ana kapıyı açar.Ertesi gün de şehirdeki Müslümanları katlederek yağma hareketine başlar.Şehrin garnizonu baskıya uğradığından Yağızyan da surları terk eder.Oğlu ise şehirdeki iç kaleye çekilir.İç kalede Türk-Müslüman garnizon,şehirde de haçlılar vardı.Kürboğa da gelerek şehrin surlarını kuşatma altına alır.Oğluyla yani iç kaleyle bağlantısı zayıftı.Yağızyan kaçarken yaralanmıştı.Onu bu şekilde dağlık arazide yaşayan Ermeniler bulur,başını keserek Antakya’ya Raymond’a yollarlar.Yağızyan’a ait kemer ve önemli eşyaları 60 Bizans altını karşısında satarlar.

 İç kalede Türk oğlan,şehirde Raymond,surda ise Kürboğa mücadelesine devam eder.Bu mücadele Haziran sonuna kadar devam eder.Kürboğa iç kale ile gizli geçit aracılığıyla temas kurar.Kürboğa emrindeki Ahmed bin Mervan’ı iç kaleye yollar,temas sağlanır.28 Haziran’da emrindeki subaylar kendisine ihanet ederek onu terk ederler.Bu manzarayı gören haçlılar,Kürboğa ile çarpışır ve onu mağlup ederler.Mağlup olan Kürboğa da Musul’a dönmek zorunda kalır.Böylece iç kale de Raymond’a teslim edilir.

Urfa ve Antakya kontluğunun kurulması basit bir hadise değildir.Haçlıların başarısının yanında Selçuklulardaki merkezi otoritenin bozukluğu buna etken olmuşur.Melikşah sonrası merkezi otorite yok olmuştu.Melikşah sonrası 2 oğlu uzun müddet birbirleriyle mücadele etmiş,askeri mücadeleler yaşamıştır.Aralarındaki ihtiraslar yüzünden sınırları ihlal edilmişti.Antakya’nın düşüşü bu şekilde meydana gelmiştir.Antakya’nın hakimiyeti de Raymond’un eline kalmıştır.Antakya’da Prinkepslik(kontluk)olarak adlandırıldı.

Ordular burada kalmıştır çünkü mevsimin sıcaklığı ilerlemelerine neden olmuştur.Temmuz ortasında Akdeniz ticaret devletlerinden Cenovalılarla ticari anlaşmalar yapılarak onlara Antakya’dan ev-pazar-ticaret yeri verilir.Baş gösteren salgın hastalıklar yüzünden başpiskopos Atamor ölür.Şövalye birlikleri de diğer çevre kentleri almak için çalışmalara,yağmaya başlamıştır.Asıl hareket tarihi 13 Ocak 1099 yılında olur.1098 yılının sonuna dek burada kalırlar.Kudüs’e ilerleme için iç kesimleri tercih ederler.Yol üzerinde dağlık araziler bulunurdu ve gene Arapların hakimiyeti de söz konusuydu.Sahil yolundan ilerleme ise güçtü.Düz hat olarak Suriye’nin içlerinden ilerleme durumu söz konusudur.Ancak burada bulunan Halep ve Dımaşk’ta Selçuklu hakimiyeti olduğundan bu yol tercih edilmemiştir.Mecbur olarak zorlu yol olan Sahil yolu tercih edilir.Şövalyelilerin hepsi bu yolu izler.Nusaybi Dağından ilerleyerek sahil yoluna girerler.Güzergahtan geçerken de Müslümanlara ait yerleri ele geçirirler.Gene Sur,Akka,Trablus ele geçen yerlerden bazılarıdır.22 Ocakta Misyat dağı civarına gelirler ve bu dağı dolaşıp yollarına devam ederler.Ertesi gün Lefaniye Kalesi önüne gelirler.

26 Ocak ta ise Bukayye Vadisi’nden geçerler.Trablus yakasına geldiklerinde Ahmer bin bunlara yardım eder.Bu kişi Fatimi-Şii birisiydi.Stratejik davranmaktaydı,zamanında Selçuklularla da iş birliği yapmıştır.14 Şubat ta Akka,16 Şubatta ise Artertus alınır.Ancak Akka kalesi alınamaz.5 Nisan da Akka kalesi kuşatması sırasında Bartalamos bunlara yardım eder.Bu kişi Antakya kuşatması sırasında kuşatma uzun sürünce bir takım rivayetler anlatmış,ve askerlerde bu rivayetlere inanarak kuşatmayı sürdürmüş ve başarı gelmişti.Bu taktiğini de burada uygulamıştı.Ancak pek de etkili olmayıp kendisinin canına mal olmuştu.Haçlılar Kudüs’e yaklaştığında onlara bölgedeki Hıristiyanlarda yardım etmiştir.Tankend Beytü’l Lahim’e gider.

7 Haziran’da da Kudüs önlerindedir.Burada Sevinç Tepesi’ne çıkarlar.Aynı gün içinde de burada ordugahını kurur.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
solucan gübresi